1 Eylül 2013 Pazar

Periferik Sinir Sistemi Bozuklukları

Periferik Sinir Sistemi Bozuklukları
- Periferik sinir sistemi, kraniyal ve spinal sinirlerin MSS’den çıktığı noktadan, periferde sonlandığı yere kadar olan kısmı içerir (gerçek anlamda sinir olmayan, MSS’nin devamı olan olfaktör ve optik sinirler dahil edilmiştir).
- Kraniyal sinirler  (olfaktör, optik ve spinal aksesuvar sinir dışında), beyinsapında MSS’ni terk eder. Motor nukleuslar beyinsapında derinde yer alır. Ganglionlar içindeki duysal nukleuslar ise hemen dış kısımdadır. Otuzbir, çift  spinal sinirin  her biri, medulla spanilisin bir segmentinden arterior (ventral) ve posterior (dorsal) kök olarak çıkar. Efferent motor lifler, medulla spinalis gri maddesindeki ön boynuz hücrelerinden kaynaklanır; afferent duysal lifler ise dorsal kök ganglionundan kaynaklanır.
- Ventral ve dorsal kökler birlikte, intervertebral foramenden çıkan bir siniri oluştururlar. Medulla spinalis, omurgadan daha kısa olduğundan sözkonusu foramenler orjinal omurilik segmentinden giderek daha uzak kalırlar. Böylece lumbosakral bölgede aşağı omurilik segmentlerinden gelen sinir kökleri omurilik içersinde neredeyse dikey bir demet halinde aşağıya doğru inerler ( cauda equina ).
- Periferde servikal, brakiyal ve lumbosakral  pleksuslarda  spinal sinirler anastomoz yapar (interkostal sinirler segmental kalır) ve sinir gövdelerine giren dallar periferik yapılarda sonlanır (yaklaşık 1 m uzunluğunda).  Periferik sinir  terimi, kök ve pleksusların distalinde kalan spinal sinir paçası için kullanılır.
- Periferik sinirler, çapları 0.3-22um arasında değişen sinir lifi demetlerinden meydana gelir. Kalın lifler, motor veya dokunma ve proprioseptif impulsları; daha ince lifler ise, ağrı, ısı ve otonomik impulsları iletir. Schwann hücreleri her bir sinir lifinin çevresinde ince bir sitoplazmik tüp oluşturacak biçimde bu lifleri kuşatırlar.  Schwann hücreleri  bazal membran ve kollagen lifler (eskiden “neurilemma” olarak adlandırılıyordu) tarafından örtülür.
- Schwann hücreleri, miyelin kılıfı olarak adlandırılan çok katlı yalıtkan bir membranın içinde, kalın lifleri örterler.  Miyelin kılıfı  impulsların iletimini hızlandırır. Kalın sinir lifleri ince liflere kıyasla impulslar için daha hızlı iletim özelliğine sahiptir.
- Periferik sinirlerin işlev bozuklukları; sinir fibrili, sinir hücre gövdesi veya miyelin kılıfındaki hasarlardan kaynaklanabilir. İskemi veya travma nedeniyle liflere doğru olan aksoplazmik akım kesintiye uğradığında, sinir hücresinin distal bölgeleri canlılığını yitirir ( Wallerian dejenerasyon ).
- Hücre gövdesini etkileyen metabolik sapma aksoplazmik besleyici maddelerin konsantrasyonlarını değiştirdiğinde, bundan ilk etkilenecek olan bölümler, sinir hücresinin en distalinde kalan yerlerdir. Daha sonra aksonal dejenerasyon buradan daha proksimal bölgelere doğru, metabolik nöropatilerin özelliği olan distalden, santrale yayılan semptomlar dizisini oluşturarak ilerler. Doğrudan miyelin kılıfta meydana gelen veya Schwann hücresi ya da nöral hasar dolayısı ile oluşan miyelin kılıf yaralanması, demiyelizasyona ve sinir iletminin yavaşlamasına neden olur. Her bir Schwann hücresi, sinir lifinin bir segmenti boyunca miyelin kılıfı oluşturur. Buna bağlı olarak seçici Schvvann hücresi hasarı, çoğu nöropatilerin özgün patolojilerinde görülen,  segmental demiyelinizasyona  yol açar.
- Enine biçimindeki yaralanmalar sonrası, Schvvann hücrelerinin oluşturduğu tüp içindeki sinir lifi, bir günde ortalama 1-3mm büyüme gösterir. Yeniden büyüme yanlış yönde gerçekleşebilir (örneğin yanlış kasın lifleri, yanlış tarafın dokunma reseptörünün lifi, dokunma reseptörü yerine ısı reseptörünün lifi ile birleşebilir). Bunun sonucunda aberran innervasyon oluşur. Özellikle segmental demiyelinizasyon sonrası, miyelin kılıfı hızla rejenere olabilir. Bu durumda aksonal destrüksiyon olmaksızın, sinirin işlevi tam olarak düzelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder