Periferik Sinir Sistemi Bozuklukları
- Periferik sinir sistemi, kraniyal ve spinal sinirlerin MSS’den
çıktığı noktadan, periferde sonlandığı yere kadar olan kısmı içerir
(gerçek anlamda sinir olmayan, MSS’nin devamı olan olfaktör ve optik
sinirler dahil edilmiştir).
- Kraniyal sinirler (olfaktör, optik ve spinal aksesuvar sinir
dışında), beyinsapında MSS’ni terk eder. Motor nukleuslar beyinsapında
derinde yer alır. Ganglionlar içindeki duysal nukleuslar ise hemen dış
kısımdadır. Otuzbir, çift spinal sinirin her biri, medulla spanilisin
bir segmentinden arterior (ventral) ve posterior (dorsal) kök olarak
çıkar. Efferent motor lifler, medulla spinalis gri maddesindeki ön
boynuz hücrelerinden kaynaklanır; afferent duysal lifler ise dorsal kök
ganglionundan kaynaklanır.
- Ventral ve dorsal kökler birlikte, intervertebral foramenden çıkan
bir siniri oluştururlar. Medulla spinalis, omurgadan daha kısa
olduğundan sözkonusu foramenler orjinal omurilik segmentinden giderek
daha uzak kalırlar. Böylece lumbosakral bölgede aşağı omurilik
segmentlerinden gelen sinir kökleri omurilik içersinde neredeyse dikey
bir demet halinde aşağıya doğru inerler ( cauda equina ).
- Periferde servikal, brakiyal ve lumbosakral pleksuslarda spinal
sinirler anastomoz yapar (interkostal sinirler segmental kalır) ve sinir
gövdelerine giren dallar periferik yapılarda sonlanır (yaklaşık 1 m
uzunluğunda). Periferik sinir terimi, kök ve pleksusların distalinde
kalan spinal sinir paçası için kullanılır.
- Periferik sinirler, çapları 0.3-22um arasında değişen sinir lifi
demetlerinden meydana gelir. Kalın lifler, motor veya dokunma ve
proprioseptif impulsları; daha ince lifler ise, ağrı, ısı ve otonomik
impulsları iletir. Schwann hücreleri her bir sinir lifinin çevresinde
ince bir sitoplazmik tüp oluşturacak biçimde bu lifleri kuşatırlar.
Schwann hücreleri bazal membran ve kollagen lifler (eskiden
“neurilemma” olarak adlandırılıyordu) tarafından örtülür.
- Schwann hücreleri, miyelin kılıfı olarak adlandırılan çok katlı
yalıtkan bir membranın içinde, kalın lifleri örterler. Miyelin kılıfı
impulsların iletimini hızlandırır. Kalın sinir lifleri ince liflere
kıyasla impulslar için daha hızlı iletim özelliğine sahiptir.
- Periferik sinirlerin işlev bozuklukları; sinir fibrili, sinir hücre
gövdesi veya miyelin kılıfındaki hasarlardan kaynaklanabilir. İskemi
veya travma nedeniyle liflere doğru olan aksoplazmik akım kesintiye
uğradığında, sinir hücresinin distal bölgeleri canlılığını yitirir (
Wallerian dejenerasyon ).
- Hücre gövdesini etkileyen metabolik sapma aksoplazmik besleyici
maddelerin konsantrasyonlarını değiştirdiğinde, bundan ilk etkilenecek
olan bölümler, sinir hücresinin en distalinde kalan yerlerdir. Daha
sonra aksonal dejenerasyon buradan daha proksimal bölgelere doğru,
metabolik nöropatilerin özelliği olan distalden, santrale yayılan
semptomlar dizisini oluşturarak ilerler. Doğrudan miyelin kılıfta
meydana gelen veya Schwann hücresi ya da nöral hasar dolayısı ile oluşan
miyelin kılıf yaralanması, demiyelizasyona ve sinir iletminin
yavaşlamasına neden olur. Her bir Schwann hücresi, sinir lifinin bir
segmenti boyunca miyelin kılıfı oluşturur. Buna bağlı olarak seçici
Schvvann hücresi hasarı, çoğu nöropatilerin özgün patolojilerinde
görülen, segmental demiyelinizasyona yol açar.
- Enine biçimindeki yaralanmalar sonrası, Schvvann hücrelerinin
oluşturduğu tüp içindeki sinir lifi, bir günde ortalama 1-3mm büyüme
gösterir. Yeniden büyüme yanlış yönde gerçekleşebilir (örneğin yanlış
kasın lifleri, yanlış tarafın dokunma reseptörünün lifi, dokunma
reseptörü yerine ısı reseptörünün lifi ile birleşebilir). Bunun
sonucunda aberran innervasyon oluşur. Özellikle segmental
demiyelinizasyon sonrası, miyelin kılıfı hızla rejenere olabilir. Bu
durumda aksonal destrüksiyon olmaksızın, sinirin işlevi tam olarak
düzelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder