Koku Ve Tat Bozuklukları Nelerdir? (Başlıca Nörolojik Semptomlar ve Tedavileri)
- Koku ve tat bozuklukları seyrek olarak işlevleri sınırlayıcı veya
yaşamı tehdit edici olduklarından sıklıkla yeterli tıbbi dikkat
gösterilmez. Bununla birlikte semptomları zararsız diye nitelendirmeden
önce bazı sistemik ve intrakraniyal dışlanmalıdır.
- Farklı tatlar, olfaktor kemoreseptörleri uyaran kokulara bağlı
olduğundan, tat ve koku fizyolojik olarak birbirine bağımlıdır ve
birinin işlev bozukluğu diğerini de etkiler. Anosmi (koku duyusunda
azalma veya kayıp) sık görülen anormalliktir (tek taraflı ise hasta
tarafından farkdilmeyebilir) ancak bu hastalarda dil tatlı, ekşi tuzlu
arasında ayrım yeteneğini korumasna rağmen, bu hastalar daha çok
augesia’dan (tat duyusunun kaybı) yakınırlar. Olfaktör bozukluk,
irritan olmayan bir dizi kokulu uyaranın hastaya koklatılması ile
gösterilir.
- Hiperosmi (kokulara karşı artmış duyarlılık) genellikle nörotik
veva histerik kişiliği yansıtır. Disosmi (hoş olmayan kokular veya
kokuların değişik algılanması) ise nazal sinüs infeksiyonlarında,
olfaktor bulbusun kısmi zedelenmelerinde ve psikolojik depresyonlarda
görülür. Bazı olgularda kötü diş bakımı da hoş olmayan kokulara neden
olur. Unkus nöbetleri kısa, canlı, hoş olmayan koku halusinasyonlarına
neden olabilir. Seyrek olarak idiyopatik disgenesia (tat duyusunun
değişik algılanması), hipogesia (tat duyusunda azalma) ve disosmi
diyete çinko eklenmesine iyi yanıt vermektedir.
- Çok sigara içilmesine bağlı boyuna olarak ağız mukozasında kuruma,
Sjögren sendromu, baş ve boyuna uygulanan radyasyon tedavisi ve dil
deskuamasyonu tat duyusunu bozabilir. Hiposmi (azalmış koku duyusu) ve
hipoguseia, akut influenza infoksiyonundan sonra görülebilir. Çeşitli
ilaçlar da tat duyusunu bozabilir (amitiriptiyline, vincristine). Bütün
bu örneklerde tat reseptörleri yaygın olarak tutulmuştur. Dilin bir
tarafına sınırlı ise (Bell felcinde olduğu gibi), augesia seyrek olarak
dikkat çekecek düzeydedir. Beyin sapı hastalığının (nukleus traktus
solitarius tutulumu) tat ve Koku bozukluğu yaratıp yaratmadığı kesin
değildir çünkü diğer nörolojik belirtileri genellikle gölgeleyebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder