1 Eylül 2013 Pazar

Koku Ve Tat Bozuklukları Nelerdir? (Başlıca Nörolojik Semptomlar ve Tedavileri)

Koku Ve Tat Bozuklukları Nelerdir? (Başlıca Nörolojik Semptomlar ve Tedavileri)
- Koku ve tat bozuklukları seyrek olarak işlevleri sınırlayıcı veya yaşamı tehdit edici olduklarından sıklıkla yeterli tıbbi dikkat gösterilmez. Bununla birlikte semptomları zararsız diye nitelendirmeden önce bazı sistemik ve intrakraniyal dışlanmalıdır.
- Farklı tatlar, olfaktor kemoreseptörleri uyaran kokulara bağlı olduğundan, tat ve koku fizyolojik olarak birbirine bağımlıdır ve birinin işlev bozukluğu diğerini de etkiler.  Anosmi  (koku duyusunda azalma veya kayıp) sık görülen anormalliktir (tek taraflı ise hasta tarafından farkdilmeyebilir) ancak bu hastalarda dil tatlı, ekşi tuzlu arasında ayrım yeteneğini korumasna rağmen, bu hastalar daha çok  augesia’dan  (tat duyusunun kaybı) yakınırlar. Olfaktör bozukluk, irritan olmayan bir dizi kokulu uyaranın hastaya koklatılması ile gösterilir.
-  Hiperosmi  (kokulara karşı artmış duyarlılık) genellikle nörotik veva histerik kişiliği yansıtır.  Disosmi  (hoş olmayan kokular veya kokuların değişik algılanması) ise nazal sinüs infeksiyonlarında, olfaktor bulbusun kısmi zedelenmelerinde ve psikolojik depresyonlarda görülür. Bazı olgularda kötü diş bakımı da hoş olmayan kokulara neden olur. Unkus nöbetleri kısa, canlı, hoş olmayan koku halusinasyonlarına neden olabilir. Seyrek olarak idiyopatik  disgenesia  (tat duyusunun değişik algılanması),  hipogesia  (tat duyusunda azalma) ve  disosmi  diyete çinko eklenmesine iyi yanıt vermektedir.
- Çok sigara içilmesine bağlı boyuna olarak ağız mukozasında kuruma, Sjögren sendromu, baş ve boyuna uygulanan radyasyon tedavisi ve dil deskuamasyonu tat duyusunu bozabilir. Hiposmi (azalmış koku duyusu) ve hipoguseia, akut influenza infoksiyonundan sonra görülebilir. Çeşitli ilaçlar da tat duyusunu bozabilir (amitiriptiyline, vincristine). Bütün bu örneklerde tat reseptörleri yaygın olarak tutulmuştur. Dilin bir tarafına sınırlı ise (Bell felcinde olduğu gibi), augesia seyrek olarak dikkat çekecek düzeydedir. Beyin sapı hastalığının (nukleus traktus solitarius tutulumu) tat ve Koku bozukluğu yaratıp yaratmadığı kesin değildir çünkü diğer nörolojik belirtileri genellikle gölgeleyebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder