Kore Ve Atetoz (Hareket Bozuklukları Ekstrapiramidal ve Serebellar Bozukluklar)
Kore: Yüz ve ekstremitelerin distal kısımlarını tutan, kısa, amaçsız ve istemsiz hareketler.
Atetoz: Bükülme şeklinde proksimalleri tutan, alternan postür
değişikliğidir. Koreik hareketler, istemsiz hareketi maskelemek için,
farkedilmeyecek şekilde amaçlı veya yarı amaçlı hareketlere karışabilir,
kore ve atetoz, sıklıkla bir aradadır ( koreatetoz ).
- Farmakolojik olarak, kore ve atetoz Parkinson hastalığının antitezi
olarak, bazal ganglionjarda, aşırı dopammeriik aktivitenin bir bulgusu
olarak düşünülmektedir. Diskinezilerin fızyopatolojisinde, kolinerjik ve
diğer sistemlerin rolü, parkinson hastalığından daha az açıktır.
- Huntington hastalığı veya koresi (progresif herediter kore,
bkz. Konu 206), genellikle orta yaşlarda (35-40) başlayan otozomal
dominant bir bozukluktur ve ilerleyici entellektüel kötüleşme ve
koreiform hareketler ile kendini belli eder. Her iki cins eşit olarak
tutulur. Patolojik olarak küçük hücre popülasyonunda dejenerasyon,
kaudat nükleus atrofi si vardır ve P maddesi ve gama- aminobutyric acid (
GABA ) nörotransmitterleri düzeyinde azalma söz konusudur. Bu
dejenerasyon, BT’de, karakteristik “boxcar ventrikül” görünümüne neden
olur.
Semptom ve Belirtiler: Başlangıç sinsidir. Apati ve irritabilite gibi kişilik değişikliklerinden, manim-depresif
veya şizofrenik hastalığa kadar geniş bir spektrumu kapsayan psikiyatrik
bozukluklar, hareket bozukluğu ile birlikte veya ondan önce ortaya
çıkabilir. Anhedoni veya asosyal davranış, hastalığın ilk davranışsal
bulgusu olabilir. Motor belirtiler, ekstremitelerde sıçrayıcı
hareketler, yürüyüş bozukluğu ve motor hareketlerde devamlılığı
koruyamama (dili dışarı devamlı tutamama) gibi belirtilerdir. Yüzde
kasılma, ataksi ve distoni görülebilir.
Prognoz ve Tedavi: Hastalık kaçınılmaz bir şekilde
ilerleyicidir. Bilinen bir tedavi yöntemi yoktur. Sonunda, hastalar
kendi bakımları ile ilgili fizik ve mental yeteneklerini yitirirler.
Yürüme olanaksız duruma gelir, yutma güçleşir ve demans derinleşir. Çoğu
hasta, hastalığın son dönemlerinde hastane veya benzeri bir kuruma
gereksinim duyar. Koreik hareketler ve ajite davranışlar, phenothiazine
(chlorpromazine 100-900mg/gün) veya butyrophenone nöroleptikler
(haloperidol 10-90mg) veya reserpine (0.1 mg/gün ile başlanır, laterji,
hipotansiyon ve parkinsonizm gibi yan etkiler çıkana kadar artırılır)
ile kısmen baskılanabilir. Beyin GABA depolarını yerine koymaya
terapotik yaklaşım etkisiz olmuştur.
- Hastalıklı anne-babadan doğan çocukların 1/2′si risk altında
olduğundan ve hastalık çocuk doğurma yaşı sonrasına kadar kendini belli
etmediğinden genetik danışma çok önemlidir. Yeterli genetik materyalin
mevcut olduğu geniş akraba çevresinde, Hungtington geninin varlığı
Mrestriction fragment length pleomorphism” (RFLP) veya kromozomal
DNA’nın birlikteki fragmanları saptanarak tanınabilir. Hungtington
hastalığı ile ilgili genin, 4. kromozomun kısa kolunun sonunda lokalize
olduğu bilinmektedir. Hastalık geliştirme riski altındaki bireyler,
asemtomatik durumunda iken saptanabilir. Bununla birlikte, bu saptama
işleminin karmaşık olması, etik ve psikolojik bulunması nedeniyle risk
altındaki kişiler,
uygun uzman kişilerin ve psikososyal olanakların olduğu uzman merkezlere gönderilmelidir.
Senil kore yaşlı kişilerde görülür; başlıca ağız, yanak ve dil
kaslarını tutar, herediter olmasına karşın, aile Öyküsü olmaksızın
ortaya çıkabilir ve Hungtington koresinde görülen, ağır entellektüel ve
kişilik değişiklikleri görülmez. Kore ağır ve kısıtlayıcı ise tedavi
dopamin bloke eden ajanların (chloropromazine veya haloperidol gibi)
kullanılmasından ibarettir. Böyle ilaçların kullanımı, özellikle
yaşlılarda, tardiv hareketlerin tabloya eklenmesi riskini taşır. Orjinal
belirti ve bulguların kötüleşmesi gibi kendini gösteren bu durum, esas
hastalıktan ayırılamayabilir.
Kore gravidarum (gebelik sırasında görülen koreiform hareketler):
Hastalar sıklıkla romatizmal ateş öyküsü verirler. Belirtiler genellikle
3. ayda başlar ve kendiliğinden veya doğumu takiben kaybolur. Diğer
ilaçların fetüs üzerine zararlı etkileri nedeniyle tedavi sadece
barbitüratlar ile sedasyondan ibarettir. Benzer bulgular, nadiren oral
kontraseptif alan kadınlarda da görülür.
Kore’nin diğer nedenleri arasında tirotoksikoz, MSS’ni tutan SLE ve ilaçlar bulunur.
Hemiballismus (vücudun bir yarısına sınırlı şiddetli, devamlı,
proksimal fırlatma şeklindeki reketler olup, genellikle koldan çok
bacağı tutan, kontrlateral Corpus Luysi [subtalamik nukleus]
bölgesindeki bir lezyondan, genellikle de infarktan kaynaklanır):
Ayırıcı tanıda, caudate nukleus tümör veya infarktı nedeniyle olan akut
hemikore ve fokal nöbetler düşünülmelidir. Sakat bırakıcı (disabling)
olmasına rağmen, hemiballismus genellikle, 6-8 hafta devam eder ve
kendiliğinden geçer. Phenothiazine veya butyrophenone türü nöroleptikler
sıklıkla etkilidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder