Geçici İskemik Ataklar (GİA) (Serebrovasküler Hastalıklar)
- İnternal karotis orta serebral arter veya vertebrobaziler arteriyel
sistemlerde işlev bozukluğundan kaynaklanan ani başlangıçtı, kısa
süreli (genellike dakikalarca, kesinlikle birkaç saatten daha uzun
değil) fokal nörolojik anormallikler.
Etiyoloji
- GIA’lar sıklıkla tekrarlayıcı olup inmenin habercisidir. Çoğu GIA,
boyundaki karotis veya vertebra arterlerindeki aterosklerotik ülser veya
plaklardan kaynaklanan emboli, daha az sıklıkla hastalıklı kalpteki
mural trombüsler nedeniyledir. Ataklar orta yaşlı veyaşlılârda daha
sıktır ama seyrek olarak çocuklarda da görülür. Çocuklarda
kardiyovasküler hastalıklar emboli veya Hct değerinde önemli artışa
neden olabilir.
- Hipertansiyon, ateroskleroz, kalp hastalığı, diabetes mellitus ve
polistemi, GIA’lara eğilimi arttırır. Bazı GIA’lar daralmış arter
nedeniyle serebral kan akımından kısa süreli azalmadan kaynaklanabilir.
Seyrek bir varyasyonda subklavya çalma sendromu olup vertebral arterin
çıkış noktasının proksimalinde daralmış olan subklavyan arteri hareket
sırasında kola kan sağlamak için vertebral arterden kan çalarak akımı
tersine döndürür. Teorik olarak bu durum vertebro-baziler yetmezlik
belirtilerine neden olabilir (bkz. aşağıda).
Belirtiler, Bulgular ve Gidiş
- GIA’lar ani olarak ortaya çıkar. 2-30 dakika veya daha uzun
(nadiren 1-2 saatten uzun) sürer ve sonra nörolojik sekel bırakmadan
iyileşir; bilinç atak boyunca korunmuştur. GİA saatlerce sürerse, kalıcı
nörolojik anormallik olmasa bile takiben çekilen beyin BT ve MR
tetkiklerinde infarktüs görülür.
- Belirtiler tutulan arter sistemine bağlıdır. Karotis arteri
tutumunda belirtiler genellikle unilateraldir. İpsilateral körlük ve
sıklıkla paresteziler ile birlikte olan kontrlateral hemiparezi klasik
tabloyu oluşturur ama tam olmayan semptomlar tablosu daha sıktır. Afazi
dominant hemisfer tutulumuna işaret eder. Vertebro-baziler sistem
tutulumunda , belirtiler beyinsapı işlev bozukluğu gösterir. Konfüzyon,
vertigo, binoküler körlük, diplopi, ekstremitelerde unilateral veya daha
sık bilateral kuvvetsizlik ve parestezi mevcut olabilir. Drop atak
sırasında hasta bilinçlidir, bacakları bükülür, genellikle düşebilir. Bu
durum sıklıkla vertebrobaziler iskemiye bağlanmasına karşın gerçek
nedeni belirgin değildir. Konuşma bozulması (dizartri), hem karotis, hem
de vertebro-baziler sistem tutulumunda görülebilir.
- Hastalar bazen günde birkaç atak, bazen birkaç yıl içinde 2-3 atak
geçirebilir. Tekrarlayan karotis sistemi ataklarında semptomlar
birbirine benzerdir. Vertebrobaziler sistemde birbirini takiben ataklar
farklılık gösterir. GİA’ların ne sıklıkta gelişmiş bir inmenin öncüsü
olduğu bilinmemektedir. Özellikle karotis arteri tutulumu gösterene bazı
hastalarda inme eninde sonunda meydana gelir; diğerlerinde GİA’lar
inmeden kısa süre önce oluşur; geri kalan olgularda semptomlar herhangi
bir sekel oluşmaksızın tekrarlar.
Tanı
- Konvülzif nöbetler, neoplaziler, migren, Meniere hastalığı veya
vertigo şekilleri ve diyabetiklerde görülen hiperinsülinzm ile ayırıcı
tanı bazen gerekli olabilir. İnvazif arteriyografi, stenozun varlığını
doğrular ve tutulan arteri belirleyebilir; boyun bölgesinde karotis
arter cerrahisi düşünülüyorsa böyle bir doğrulamaya gereksinim vardır.
Subklavya arteri tutulması ile birlikte ise tutulmuş kolda kan basıncı
diğer koldakinden düşüktür.
Tedavi
- İlk olarak altta yatan risk faktörleri belirlenmelidir:
Hipertansiyon, diabetes mellitus, obesite, hiperlipidemi ve sigara içme,
antiagreganlar, antikoagülanlar (özellikle kardiyojenik emboliye
eğilimli hastalarda) ve bazen vasküler cerrahi gerekli olabilir. Karotis
GİA’lı hastalarda daralma % 70′ten daha fazla veya ipsilateral karotis
arterinde ülserleşmiş plak gösterilmişse endarterektomi veya rezeksiyon
ve protez yararlı olabilir ama değeri tartışmalıdır. Hastanın
semptomlarına direkt olarak uymayan durumlarda veya asemptomatik
daralmalarda, operasyonun yararı gösterilememiştir.
- Daralma kafaiçinde veya vertebrobaziler sistemde ise veya hem
vertebra hem de karotis arterleri tutulmuşsa ve hasta hipertansif
değilse, tedavi antiagregan veya antikoagülanlardan ibarettir. Cerrahi
anastomoz veya eksternal karotis ve orta serebral arter arasında baypas
yararlı değildir. Heparin yeni ortaya çıkan, günlük ataklarda akut
olarak kullanılır; daha az sıklıktaki ataklar için warfarin türevleri
kullanılabilir. Antikoagülan tedavinin süresi deneyimseldir. Çoğu
otoriteler tedavisiz bir deneme öncesi antikoagülen tedaviye 2-3 ay
devam ederler. Seyrek GİA gösteren hastalar için şimdi antikoagülan
tedaviye başlamadan önce aspirin denenmektedir. Kontrindike olmadıkça
trombosit agregasyonunu inhibe eden ilaçlara süresiz olarak devam
edilmelidir. 650-1300 mg/gün aspirin en seçkin ilaçtır, en uygun doz tam
olarak bilinmemektedir. Sulfinpyrazone, dipyridamole veya clofibrate’ın
yararı tam olarak gösterilememiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder